Müge Anlı: Palu Ailesi korku dizilerinde olmayan şeylere imza atmış.

Müge Anlı ile Tatlı Sert'te birçok ekşi tatlı şeyler gördük ama Palu Ailesi gerçekten korku dizilerinde olmayan şeylere imza atmış. İşte esrarengiz Palu Ailesi olayı özeti.

GÜNDEM - 2019-01-08 18:33:05

Müge Anlı ile Tatlı Sert programında bugüne dek akılalmaz şeyler gördük fakat Palu Ailesi gerçekten birçok korku dizilerinde dahi göremeyeceğimiz şeylere imza atmış. İşte 1 haftadır gündemi meşgul eden esrarengiz Palu Ailesi olayı özeti.

Müge Anlı ile Tatlı Sert programının gündemi meşkul eden Palu ailesi olayı ve Palu ailesi özeti şu şekilde: baba Harun, anne Hava, 5 çocuk (Fatih, İsa, Emine, Meryem ve Ayşe Melek), 4 torun (ikisi Meryem-Ahmet çiftinin çocukları Melike ve Recep Tayyip, diger ikisi Emine-Tuncer çiftinin çocukları yine bir kız bir erkek).

Ailenin karabasanı, Tuncer Ustael ismindeki damadın aileye katılması ile başlıyor. Ailenin baba Harun'a ait 4 evi, anne Hava'ya babası tarafından verilen Üsküdar'daki bir ev olmak üzere 5 evi var.

Tuncer, sağa sola kendisini "cinci hoca" diye yutturmaya çalışan paragöz sapık, tam bir şarlatan. Ailede bu adamın yalanlarına kanmayan iki birey var: biri Meryem'in eşi Ahmet, diğeri Harun. Tuncer, ilk önce etkisi altına aldığı İsa'yı, bacanağı Ahmet'i vurması için ikna ediyor. İsa, namus gerekçesiyle Ahmet'i vurup öldürüyor. Sonra babasına "kız kardeşimi satıyordu, o yüzden vurdum" diyor. Aile, Meryem'i de cin ile korkutarak ağır tahrik ifadesi verdiriyor. Baba Harun, oğlu hapse girmesin diye cinayeti üstleniyor. İki kişi saf dışı kalınca ortam tamamen Tuncer'e kalıyor.

Meryem ve iki çocuğu (Melike ve Recep Tayyip), Tuncer'in kapıcı dairesindeki evinde kalmaya başlıyor. Bu sırada çok büyük bir şiddet uygulayarak, bu şiddetin kaynağını cinlere bağlayarak, yine ailede istediği zaman istediğini aç bırakarak müthiş bir hakimiyet sağlıyor Tuncer.

Bu adam aynı zamanda sadistik cinsel fantezileri olan, işkence yaparak tecavüz etmekten hoşlanan bir adam. Sürekli işkence ettiği ve cinlerle korkuttuğu karısının önünde baldızına, kendi öz çocuklarına ve yeğenlerine tecavüz ediyor. Erkek çocuk ve erkek yeğenine fiili livatada bulunuyor. Bunları yaparken kaba etlerine iğne batırıp, makatlarına iğne sokuyor. Bu çocukları ayrı odalarda, anneleri Meryem'i ayrı odada kilit altında tutuyor. Bu sırada Recep Tayyip, evden iki defa kaçıyor ancak her ne hikmetse polis tarafından bu sapık adama geri iade ediliyor.

Mayıs 2008'de Recep Tayyip, bu sefer başararak evden 3. defa kaçıyor. Kaçarken kendi kız kardeşi Melike'yi de kurtarmak istiyor ancak beceremiyor, bir yerlerde bayılıyor. Karakola teslim ediliyor, karakol nezaretinde gönderildiği muayenede vücudunun çeşitli yerlerine (özellikle kaba etlerine ve makatına) iğneler batırıldığı, tecavüze uğradığı, büyük işkenceler gördüğü ve aç olduğu doktor raporu ile belirleniyor. Çocuk, bunları yapanın eniştesi Tuncer ve dayısı İsa olduğunu söylese de nedendir bilinmez ama bu olayın üzerine gidilmiyor; Recep Tayyip yurda yerleştirilirken Tuncer ve İsa bu işten cezasız yırtıyor.

Temmuz 2008'de bu sefer Tuncer'in in oğlu Enes, Eyüp Sultan'da kayıplara karışıyor. Yarım saat sonra bir karakolda olduğu haberi geliyor. Karakola gidildiğinde aile durum örtbas etmek için "maskeli kişiler çocuğu kaçırdı" diyor. Bunun üzerine çocuk, muayeneye gidiyor. muayenede çocuğun aynı kuzeni Recep Tayyip gibi babası tarafından işkence ve cinsel istismara tâbi tutulduğu ortaya çıkıyor. Ancak bu olayın üzerine de gidilmiyor. Diğer dosya ile bu dosya arasında bir bağ kurulamıyor. bu çocuk, sapık Tuncer'e iade ediliyor. Daha sonra 1.5 yıl önce bir psikolog bu çocuk ve kız kardeşinin korumaya alınmasını sağlıyor fakat artık çok geç kalınmış çocukların yüzde seksen oranda akıl sağlığı bozuk.

Tuncer, tecavüz ve işkencelerine devam ederken bu arada aileyi tamamen etkisi altına alıp müridi yapıyor. Önce "ölen damadın ailesi sana dava açar, tüm evlerini elinden alır" diye Hava'yı kandırıyor, evleri üstüne alıyor, sonra evleri satıyor. bu sırada Hava'yı uyaran hava'nın kardeşi Emine Tanhal ve diğer kardeşi Yusuf Şipşak'ı "eve büyü yaptılar" diye suçlayıp aileye düşman ediyor. Daha önceden anlaşmış olduğu bir adamı eve gönderiyor, yaşlıca bir adam olan bu adam sanki oradan geçen mübarek bir zatmış gibi eve uğruyor, "bu evin her tarafında büyü var, benim burayı okumam lazım" diyor, aile iyice korkuyor.

Bir yandan da sürekli Emine Tahnal, kardeşi Yusuf Şipşak ve öldürülen Ahmet'in kardeşi Halit'in peşlerinde olduğu mahalleye para dağıttığı, onları öldürmek istediği gibi hikayeler anlatarak aileyi yıllarca sürecek bir paranoyanın içine itiyor. Bu arada ailenin şeyhi ve kurtarıcısı olarak öne çıkıyor; önce evin duvarına Arapça yazılar yazarak ve tüm muskaları bularak büyüyü bozuyor, arkasından zaten sattığı evden çıkmak için kocası öldürülen Meryem'e çektirdiği kredi ile aldığı arabaya aileyi doldurarak "sizi kaçırıyorum" diyerek evden ayrılıyor ve aile, bir arabada yaşamaya başlıyor. Arabadayken, daha önce tecavüz ettiği ama kendi yemeğine ilaç katarak erkek olarak kendisine tecavüz ettiğini iddia ettiği Meryem'e kafayı takıyor. Paranoyanın zirvesinde olan aileyi, gördüğü her arabada "organ mafyası olan damadının akrabaları bizi takip ediyor" diye korkutup Meryem'i onlara haber uçurmak ile suçluyor. Ağaca bağlıyor, darp ediyor, aç bırakıyor ve bunların sonucunda Meryem ölüyor. Meryem'in kardeşi İsa ile birlikte Meryem'i bölgede bir yere gömüyorlar.

Meryem öldükten sonra 4 kişilik çekirdek aileden (Ahmet, Meryem, Recep Tayyip ve Melike) yanlarında sadece Melike kalıyor. Bu işkenceler Melike ile birlikte devam ediyor. Melike'ye de henüz 6 yaşındayken tecavüz ediyor. Kızın hamile kalmasından korkup karnına her gün taş bağlıyor. Muhtemelen karnı iltihap kapıp şiştiği için bu sefer içindeki sübyan cinleri öldürmek için kıza ispirto ve sirke içiriyor, kızı da öldürüyor. Kızı da bilinmeyen bir noktaya ailenin 4 ferdi gömüyor. Ölümün sebebi olarak kıza musallat olan cinleri görüyorlar.

Bu iki kişi öldükten sonra bu sefer hapishanedeki baba Harun'un kız kardeşi Gülbahar'ın evine göz dikiyorlar. Tuncer'in önderliğinde Gülbahar'ın evine gidip; yeğeni İsa, yengesi Hava ve en küçük kız Ayşe Melek Gülbahar'a biber gazı sıkarak zorla boş senet imzalatıyorlar. Ailenin ve başta Tuncer'in ceza aldığı tek olay sadece bu. 3 cinayet, 4 çocuğa tecavüz hala cezasız kalıyor.

Baba Harun, hapishaneden çıkıp olanları duyunca oğlu Fatih, kızı Ayşe Melek ve karısı Hava'yı alıp cumhuriyet savcılığı'na suç duyurusunda bulunuyor. Tahkikat devam ederken Tuncer, aileyi yine bir şekilde avucunun içine alıyor. Aile ifade değiştirirken Tuncer'in karşısında kalan tek kişi Harun, şizofreni teşhisi ile Fatih'in vasiliğinde kalıyor ve onun da artık iddiaları geçersiz kalıyor.

Günün Diğer Haberleri